23 Kasım 2007 Cuma

BRÜKSEL USULÜ WAFFLE



MALZEMELER
  • 4 yumurta
  • yarım su bardağı toz şeker
  • 125 gr eritilmiş tereyağı
  • 500 gr süt
  • 250 gr un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • yarım tatlı kaşığı tarçın
YAPILIŞI
Yumurta ve şekeri iyice çırpın.
Eritilmiş yağı ve sütü ekleyin,tekrar karıştırın.
Elenmiş unu ve diğer malzemeleri de karıştırın.
Yarım saat dinlendirin.Bu hamuru geceden yapıp sabah kahvaltıda da pişirebilisiniz.
Önceden ısıtılmış waffel makınasına 1 kepçe döküp pişirin.
Piştikten sonra üzerine istediğiniz malzemelerle süsleyebilirsiniz.
AFİYET OLSUN.....

1 Kasım 2007 Perşembe

LİEGE USULÜ MAYALI WAFFLE (gaufres liégeoises)



Waffle severmisiniz? her halde sevmeyen yoktur.işte size fransızcadan tercüme ettiğim güzel bir tarif .
Dünyada bir kaç çeşit waffle vardır , kökeni Belçikadır ,bu verdiğim tarif Belçikanın Liege şehirine özdür,mayalı hamurdan yapılır,bezeler hazırlanır.Daha sonra kare ve iri petek şeklinde olan waffle makinasında pişirilir.Zaten çoğu tost makinalarında ek parça olarak satılır.
Birde yine Belçikanın Brüksel usulü waffle'lı var.Onun hamuru krep hamuru gibi sıvıdır ve kabartma tozu vardır (bazı tariflerde'de bira vardır).Bu tariftede kare waffle makinası kullanılır ,ama biraz dikkatli ve ölçülü dökmek gerekir ,hamurun kabarıp taşma riski çok.Bu işlem için en pratik olan makina kalp şekilindeki waffle makinasıdır ,daha çok Almayada kullanılır.
Waffle hakkında daha çok bilgi için burayı tıklayın.
ÖN BİLGİ:
Bu Liege usulü waffle 'lın içine konulması gereken özel iri taneli bir şeker vardır bu şekerin ismi ''sucre perlé'' yoğurma işleminin en sonunda hamura konulur ve waffle'ları pişirirken o şekerler karamelize olur ,özelliği budur.Yurt dışında çeşitleri çoktur ama maalesef bizim ülkemizde bu tür şeker yoktur.Sadece waffle'larda kullanılmaz ,kurabiyelerin ,keklerin üzerlerinede serpilir.
Ama tabii biz türkler bir şeyi bulamazsak ,yaratırız:bir miktar kesme şekeri bir poşete koyarda ,merdane ile üzerlerinden ezererk geçersek her halde birazda olsa işimize görür sanırım.
MALZEMELER
  • 375 gr un
  • 135 gr ılık süt
  • 35 gr(1 küçük kareden az) yaş maya
  • 2 yumurta
  • 1 fiske tuz
  • 200 gr oda ısısında tereyağ
  • 250 gr ''sucre perlé'' yada kendi ezdiğiniz kesme şeker

YAPILIŞI

Mayayı ılık sütün içinde eritin.

Tereyağ ve şeker hariç,tüm malzemeleri erittiğiniz maya ile karıştırıp yoğurun.

Hamur mayalana kadar ılık bir ortamda 30 dakika dinlendirin.

Hamur kabardığında oda ısısına gelmiş tereyağını katıp iyice yedirin ve en son şekeri ekleyip bir iki tur daha yoğurun.(şekerin miktarını isteğinize göre azalta bilirsiniz)

Hamuru,elinize yapışmıyorsa,küçük bezelere ayırın.Ama benim hamurum elime yapıştığı için büyük kaşık kullandım,çünkü o zaman kesme şekerleri ezmeye akıl edemedim ve toz şeker kullandım ,o da hamuru cıvıklaştırdı.

15 dakika daha dinlendirin ve makinanızı ısıtın.

Makina hazır olduğunda hamurları koyun ve kapağını kapatarak kızarana kadar pişirin.

Son olarak azuya göre üzerine pudra şekeri,nutella,reçel veya krem şanti koyabilirsiniz.


AFİYET OLSUN.....

BULGAR EKMEĞİ ''AYÇİÇEĞİ''


Bu bulgar ekmeğinin tarifini bir Fransız sitesinde buldum.Denedim harika oldu.Bende sizlere türkçeye çevirip tarifini yazıyorum.
Bir de bu sitede türkçe olarak yayımlanmış ,sadece tarifinde biraz farklılık var,ama ekmeğe şekil verme sistemi aynı.Kolay gelsin ......


MALZEMELER
  • 200 gr ılık süt
  • 1 büyükçe yemek kaşığı yumşak tereyağ
  • 2 yumurta
  • 1 çay kaşığı toz şeker
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı limon suyu
  • 20 gr yaş maya(1 küçük kare mayanın yarısı)
  • 500gr un
  • hamur aralarına sürmek için eritilmiş tereyağ
YAPILIŞI

Mayayı ılık sütte eritin.ve bütün malzemeleri ,eğer ekmek makinanız varsa içine koyun,hamur programında çalıştırın(yoğurma ve mayalandırma yapar) Eğer ekmek makinanız yoksa elinizle yoğurun ve 1 saat üstü kapalı ılık ortamda kabarmasını bekleyin.

ŞEKİL VERME

Hamuru 4 parçaya bölün.
Her parçayı tekrar 4 parçaya bölün.
Toplam 16 tane beze olucaktır.(resim 1)

4 tane bezeyi tabak büyüklüğünde merdane ile açın.(resim 2)
Her birini yağlayıp üst üste koyun.(resim 3)
Sımsıkı bir rulo yapın(resim 4)

Aynı işlemi diğer bezelerlede yapın(resim5)

Yaptığınız her rulodan 4 veya 5 tane üçgen kesin.(resim6)

Yağlanmış yuvarlak bir tepsiye ,kestiğiniz ruloların uç kısmlarını tepsinin orta kısmına yerleştirin,diğer hamurları 7.resimdeki gibi yerleştirmeye devam edin.

Biraz daha mayalanması için tepsinin içinde bekletin.

Son olarak üzerine yumurta sarısı sürün ve haşhaş serpin.

Daha önceden 180 derecede ısıtılmış fırında nar gibi kızarana kadar pişirin.

AFİYET OLSUN.....

HAMURUN ŞEKİLLENDİRİLİŞİ

1 - 2


3 - 4

5 - 6



7

23 Ekim 2007 Salı

NOKUL



HAMUR MALZEMELERİ

  • 3 su bardağı un
  • 2 çorba kaşığı eritilmiş tereyağı
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • 2 çorba kaşığı yoğurt
  • 1 çorba kaşığı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı toz maya
  • 1 çay bardağı ılık su
  • 1 yumurta akı

ÜZERİ İÇİN

  • 1 yumurta sarısı
  • susam

İÇ MALZEMELER

  • 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
  • 1 çay bardağı toz şeker+1 paket vanilya
  • 1 su bardağı kuru üzüm(yıkanmış suyu süzülmüş)

YAPILIŞI

Bir kabın içine unu döküp ortasını açın.

Hamur malzemelerin'in hepsini ekleyip karıştırın ve kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun.Hamur katı olursa yoğurt ekleyin.

Bu hamuru 5 dakika dinlendirin.

Tezgahı ve hamuru biraz unlayıp merdane ile yarım santim kalınlığında açın.(ben dikdörtgen açtım)

Üzerine fırça ile hafif yağlayın.

Sonra sırayla çevizi ,vanilyalı toz şekeri,ve kuru üzümü her yerine gelecek şekilde serpiyoruz.

Bir ucundan başlayıp sıkıca rulo yapıyoruz.Rulo kalın olursa hafif çekerek esnetin.

Üzerine yumurta sarısı sürüp susam serpin.

Daha sonra 2 parmak kalınlığında hamuru kesin ve fırın tesisine dizin.

10 dakika ılık bir ortamda bekletin.

Önceden ısıtıtılmış 180 derecelik fırında nar gibi kızartın.

Bu tarif Oktay Ustanın yeni kitabından.

NOT:esas tarifte vanilya yoktur.Ama hoş bir aroma kazandırdığını düşünüyorum.

AFİYET OLSUN....




16 Ekim 2007 Salı

POĞAÇA


MALZEMELER
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 subardağından 1 parmak eksik erimiş tereyağı
  • 1 yumurta
  • aldığı kadar un
  • tuz
  • 1 paket kabartma tozu

İÇ MALZEMESİ:

  • maydonoz
  • lor veya beyaz peynir
  • karabiber

ÜZERİNE:

  • 1 yumurta sarısı
  • susam ,çörekotu

YAPILIŞI

Bütün malzemeleri karıştırın .

Unu dikkatlice dökün ,yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.

Elinize yapışmadığı an un dökmeği bırakın.

Yarım saat buzdolabında dinlendirim.

Küçük bezeler koparıp,tezgahın üzerinde üzerlerine biraz bastırarak açın.Çok ince açmayın.

Hazırladığınız iç malzemeden açtığınız hamurun ortasına yeteri kadar koyun,kapatın.

Üzerine çırpılmış yumurta sarısından sürün,susam veya çörekotu serpin.

Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.

AFİYET OLSUN.




KEÇİ AYAĞI



MALZEMELER
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 2 yumurta
  • 1 paket kabarma tozu
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • tuz
  • aldığı kadar un
  • kızartmak için sıvı yağ

YAPILIŞI

Bütün malzemeleri karıştırıp yumşak bir hamur yapın.

Merdane ile yarın santim kalınlığında hamuru açın .

Dlediğiniz gibi şekiller kesin.

Bol sıvı yağda kızartın.

AFİYET OLSUN......

KAYNAK: Özlemle33

KADAYIF HALKALARI


Bu tarif Otay usta'nın tarifi,ramazanda'' yeşil elmada'' gördüğüm bu tatlıyı bayramda yaptım ve çok beğenildi.

MALZEMELER
  • 2 yufka
  • 250 gr. kaydayıf
  • 1 kase dövülmüş ceviz(ben antep fıstığı kullandım)
  • 1 paket vanilya(cevize karıştır)
  • 100 gr. eritilmiş tereyağı
Şerbeti için:
  • 3 su bardağı su
  • 4 su bardağı tozşeker
  • 1 dilim limon
YAPILIŞI

Şerbeti tencereye koyup pişirin ve soğutun.
Kadayıfı bıçakla ince ince kesin.
1 yufkayı tezgaha serin.
Kadayıfın yarısını yufkanın üzerine serpin.
Çevizin veya antep fıstığının da yarısını üzerine serpin.
Tereyağınında yarısını her tarafına gelecek şekilde dökün.
Daha sonra mumtazam şekilde ,sıkı sıkı rulo yapın.
Bıçakla 2 parmak kalınlığında kesin.
Dik bir şekilde tepsiye dizin.
Diğer yufkayıda aynışekilde yapın.
Önceden 180 derecede ısıtılmış fırıda pişirin.
Fırından çıktıktan 5 dakika sonra üzerine soğuk şerbeti dökün.
Tamamen soğuduktan sonra üzerlerini antep fıstığı,file badem ,fındık,veya hindistan çevizi ile dildiğiniz gibi süsleğin.

AFİYET OLSUN.



2 Ekim 2007 Salı

KIYMALI PİDE


Bu tarif Oktay usta'nın tarifi.Çok güzel ve kolay ,iftar'da da çok iyi gidiyor doğrusu.Tarifi burada.



AFİYET OLSUN

23 Eylül 2007 Pazar

DEVLET YARDIMI


DEVLET 150 YTL ÖDÜYOR...
TANIDIGINIZ BIRISI VARSA YÖNLENDiRiN.
YETİM ÇOCUKLAR VARSA LÜTFEN İLETIN...
DEVLET 150 YTL ÖDÜYOR DEVLET ÖZÜRLÜ YADA YETİM ÇOCUĞU OLAN ve ILKÖGRETIM OKULUNA GİDEN ÇOCUKLARA 150 YTL EGİTİM YARDIMI YAPIYOR.

BUNUN IÇIN YAPILMASI GEREKEN:

1.Okuldan alınacak Ögrenci Belgesi
2.Çocuğun nüfus kağıdı fotokopisi
3.Özürlü kimlik ya da Ölüm kağidi fotokopisi
4.Velinin Nüfus kağidi fotokopisi.(1.dereceden yakın olan da alabilir)
Bu evraklar hazirlaninca Sosyal Hizmetler'e başvuru yapilabilir.
O birimden ödeme alabilirsiniz.
Çevrenizde böyle kisiler olabilir.



KOLA'NIN ZARARLARI !



Kola'nın zararlarını biliyormusunuz?Bu yazıyı bir sitede buldum ve yayımladım.Lütfen okuyun .

''Bu yazı ALINTIDIR.''

TUVALETİ TEMİZLEMEK İÇİN: Bir kutu kolayı klozetin içine dökünüz. Bir saat kadar bekleyiniz ve sifonu çekiniz. Koladaki sitrik asit tuvalet başındaki lekeleri yok edecektir. KROM TAMPONLARDAKI PAS LEKELERINI YOK ETMEK İÇİN: Tamponu Coca-Cola'ya batırılmış marlboro folyosuyla iyice ovunuz. AKÜ KUTUP BAŞLARINDA ÇAPAĞI TEMİZLEMEK İÇİN: Bir kutu kolayı kutup başlarına dökün ve çapak yok olsun. PASLANMIŞ BİR CİVATAYI SÖKMEK İÇİN: Coca-colaya batırılmıs bir bezi birkaç dakika paslı civataya uygulayınız. ELBISENİZDEKİ YAĞ LEKESİNİ ÇIKARMAK İÇİN: Bir kutu kolayı lekeli giyeceklerin üstüne boşaltın, deterjanı ekleyin ve her zaman yıkadığınız gibi yıkayın. Coca-cola yağ lekelerinin yok olmasına yardim edecektir. COCA-COLA + PEPSI ARABALARIN ÖN CAMINDAKI LEKELERI YOK EDER. !!! AYRICA BİZ BU MADDEYİ İÇERİZ !!! 1.) Coca-Cola ve Pepsi'nin ortalama pH değeri 3.4. Bu asitte dişleri ve kemikleri eritmek için yeterlidir. 2.) Pepsi veya Coca-Cola'yi içmeden önce bir düşünün. 3.) Dünyada kimsenin tavsiye edemeyeceği CARBONDİOKSİT içiyorsunuz. İki yil önce Delhi üniversitesinde "kim daha fazla coca-cola içecek" diye bir yarışma yapıldı. Sekiz litre coca-cola içen kazandı ve herkesin gözü önünde öldü. Neden? Çünkü çok fazla karbondioksit almıştı ve kanında yeterli oksijen yoktu. Birisi, kırılmış dişini bir şişe pepsinin içine koydu ve diş 10 günde eridi!!! Dişler ve kemikler ölümden sonra en fazla dayanabilen organlarımızdırlar. Bir sise kola içerek midenize ve bağırsaklarınıza ne yaptığınızı bir düşünün... Arkadaşlar Coca-cola ve Pepsi ile ilgili gönderilen yazı; liseli birkaç genç arkadaşın ortak platformlarda yapılan tartışmalar sonucu aldıkları bir kararın ürünüdür. Bu yazı internet üzerinden gönderilerek yayılması amaçlanmıştır. Zaten onlar da \'boyalı basın\'dan ya da \'yaz eylemcisi\' kimi sivil toplum örgütlerinden ve siyasi parti gibi oluşumlardan destek beklemiyorlar. Yoksa hasa ulusal Coca-Cola ve Pepsi şirketlerimiz kendilerine yaptıkları parasal desteği ya da promosyon adı altında verilen \'sus\' paylarını vermezler. O liseli arkadaşlarınsa maddi açıdan bağımlı olduğu hiçbir kurum ve kuruluş yok. Tek istedikleri siyasi görüş ne olursa olsun ortak zeminde karar alabilme ve teorik bilgileri pratiğe geçirebilmelidir. Size gönderilen yazıda kolanın insan sağlığına karşı zararlarına değinilmistir. Ama tabi ki; işin bir de politik yönü vardır. Bu kadar zararlı bir içeceğin nasıl olurda bu kadar tüketilebilir olabilir ve biri Amerikan firması olmak üzere bu şirketlerin bu kadar kar elde edebilir?. 16-17 yaşındaki gençlerimiz de bunun arkasında ne olduğunu en az sizin kadar iyi biliyorlar. Unutmayın ki; bu firmalar reklamlarında Tarkan, Ricky Martin, Jennifer Lopez gibi ünlüleri kullanarak tüketimi bilinçsizce sorgulamadan gerçekleştirmek istemişlerdir.

İlginç değil mi?hatta ürkütücü !Artık kolada içmiyoruz , bunun yerine doğal maden suyu hatta meyvelileride var ,bunca zaman kola içtiğimize nasılda pişmanım,allahtan çok bağımlı değildik.En azından şuna seviniyorum,çocuklarımız daha gençiken koladan vaz geçtiler.Birde tabii iğrenç tarafıda var bu işin.LÜTFEN TIKLAYIN...
http://onlar.net/kolanin-zararlari-ve-faydalari/

Her şey zararlı olacak diye bir şey yok.MADEN SUYU'NUN FAYDALARI.Buyazıyı da okuyun .MADEN SUYU VE SODA AYNI ŞEY DEĞİL!!!

''Bu yazı ALINTIDIR.''

Maden Suyunun Faydaları
Özellikle yemeklerden sonra içilen maden sularının, milyonlarca YTL değerindeki güzellik ve cilt bakımı ürünlerine alternatif olmaya başladığı bildirildi.Uluslararası Tıbbi Hidroklimatoloji Derneği (ISMH) Başkan Yardımcısı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, yaptığı açıklamada, maden suyunun şifasını keşfederek, pürüzsüz ve güzel cilde kavuşan kadınların sayısının her geçen gün arttığını söyledi.Ülkemizde çıkarılan maden sularının içerdiğimineraller açısından asırlardan beri şifa kaynağı olarak kullanıldığını belirten Prof. Dr Karagülle, bu suların insan sağlığı için de 'doğal mucize' olduğunu kaydetti.Maden sularının içerdiği kalsiyumdan oranından dolayı özellikle kemik sağlığı ve menopoz sonrası kadın sağlığı için son derece önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Karagülle, şöyle konuştu: ''Maden suyu, vücudun ihtiyaç duyduğu mineralleri doğal olarak içerdiği için son derece faydalı içecektir. Her gün içilen maden suyu hem sağlıklı olmak hem de sağlığı korumak açısından önemli rol oynar.Özellikle kadınların, osteoporozun önlenmesi ve tedavisi açısından bol miktarda kalsiyum içeren maden suyu içmesi gerekir. Mide, böbrek ve bağırsakların fonksiyonlarını sağlıklı yerine getirmesi bakımından yardımcı unsur olan maden suyu, son dönemlerde, milyonlarca YTL değerindeki güzellik ve cilt bakımı ürünlerine alternatif olmaya başladı.''Dünyanın önde gelen kozmetik üreticilerinin bile maden suyu kullandığını hatırlatan Prof. Dr. Karagülle, içilen maden suyunun ciltteki pürüzleri yok ettiğini, yorgun ve solgun görünümü ortadan kaldırdığı, cildi yenileyerek yaşlanmayı geciktirdiğini kaydetti. Prof. Dr Karagülle, şöyle devam etti:'Birçok önemli tıp merkezinde gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda, maden sularının insan sağlığı için önemi ve yararı ortaya çıkmıştır. Ancak maalesef ülkemizdeki maden suyu tüketimi dünya ortalamasının çok altındadır. Türkiye'de kişi başına maden suyu tüketimi yılda 5 litre ile sınırlı kalırken, Avrupa'da bu oran günde yarım litredir. Avrupa'da düşük mineralli kaynak suları yerine yüksek mineral içerikli maden suyu içiliyor.''''MADEN SUYU İLE SODANIN AYNI ÜRÜN OLDUĞUNA İNANILIYOR''Avrupa ile Türkiye arasındaki maden suyu tüketimi oranlarına dikkati çeken Beypazarı Karakoca Doğal Maden Suyu İşletmesi Genel Müdürü Niyazi Ercan, ülkemizde, 'maden suyu' ile 'soda'nın aynı ürün sanıldığını belirtti.Ercan, maden suyunun, içerdiği mineraller ve karbondioksit gazı ile birlikte, yeraltındaki çatlaklardan yol bularak yeryüzüne çıktığını belirterek, tamamen ''doğal'' olduğunu vurguladı. Sodanın ise üretim esnasında suya karbondioksit gazı basılmasıyla elde edildiğini ve tamamen ''yapay'' içecek olduğunu kaydetti.''Özellikle ABD'de yaygın olarak tüketilen soda ile maden suyunun aynı ürün olduğuna inananlar, (Maden suyu zararlı, midenizi deler) gibi yanlış inanış ile bu mucize suyu 'zararlı' ilan ediyor'' diyen Ercan, maden sularının, insan sağlığına zararının olmadığını, aksine içerdiği mineraller dolayısıyla faydası bulunduğunu söyledi.Türkiye'de, 'soda' tabir edilen içeceklerin artık üretilmediğini ifade eden Ercan, şu anda ülkemizde 24 mineralli su kaynağından, günlük 650 bin litre maden suyunun şişelendiğini bildirerek, şöyle devam etti:''Biz yaptığımız yatırımlar ve verdiğimiz reklamlarla, maden suyuna ilgiyi artırmaya çalışıyoruz. Günlük 4 milyon 800 bin şişe olan üretim kapasitemizle, Hollanda, Belçika, Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan ve KKTC'ye ihracat gerçekleştirmeye başladık.''Ülke olarak artık milli ''su politikası'' oluşturulması gerektiğini de dile getiren Ercan, su kaynaklarının işletilmesi ve değerlendirilmesi için yatırımcıların teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Ercan, ilkokullarda süt tüketimini artırmak için düzenlenen 'ücretsiz süt dağıtımı' kampanyalarının benzerini, maden suyu tüketimini artırmak için düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.




MARGARİN'İN ZARALARI !


Margarin'in ne kadar zararlı olduğunu bu yazıyı okuduktan sonra öğrendim,o günden beri mutfağımda kullanmıyorum.

Margarin kullanmam gereken tariflerde hep tereyağı kullanıyorum ,bence daha lezzetli.Okuyun ve kararınızı verin.


22 Eylül 2007 Cumartesi

MEYVELİ TURTA


Aslında bu güzel turta 4 tane rendelenmiş elma ile yapılıyor.Ama ,buzdolabını açtığımda armutlarım ve şeftalilerim bozulacağını gördüm ,bende onları değerlendireyim dedim.Ortaya çok güzel bir tatlı çıktı ,hele iftardan 1-2 saat sonra nefis bir çay ile tadına doyum olmuyor.Bence hemen yapın...
MALZEMELER
  • 2 yumurta
  • 250 gr erimiş tereyağ (yada margarin)
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • aldığı kadar un(hemen hemen 3,5 -4 su bardağı)

iç malzeme:

  • yarım su bardağı toz şeker
  • 2 şeftali
  • 2 armut
  • 1 elma
  • 1 çorba kaşığı kuru üzüm
  • yarım su bardağı dondurulmuş vişne

YAPILIŞI

Yumurtayı ve şekeri çırpın.


Erimiş tereyağını ve vanilyayı ekleyin.


Unu ve kabartma tozunu da ekleyin.Ama dikkat!! unu birden dökmeyin,ben 3,5-4 su bardağı dedim ama ,herkezin bardağının boyu bir olmaz,siz yinede dikkali dökün.Güzelce yoğurun, hamur kulak memesi yumşaklığında olacak.


Hamuru ikiye bölün,bir yarısı biraz daha fazla olsun.Daha az olan hamuru derin dondurucuya koyun,orada biraz sertleşsin.


Daha çok olan hamuruda bir tepsiye yayın.


Bir tecereye,meyveleri doğrayın yada rendeleyin ,vişneleri bütün atın,şekeride ilave edin ve biraz pişirin.


Pişmiş meyvelerin fazlalık suyunu süzerek hamurun üzerine yayın .


Derin dondurucudan diğer hamuru alın,meyvelerin üzerini kapatacak şekilde rendeleyin.


Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.



AFİYET OLSUN....

RAMAZAN PİDESİ

Ramazan geldi ,hoş geldi.Sofralarımızda vazgeçemediğimiz pideler.Fırınların önünden geçerken mis gibi kokan pideler.Ama ne yazık ki her zaman sıcacık gelmiyor sofralarımıza.Bende çareyi evde yaparak buldum.İnanın bana çok güzel oluyor.İlgiçtir ki ben bu tarifi fransız bir sitede buldum.
http://palaisdesdelices.canalblog.com/archives/2005/08/23/743765.html

MALZEMELER

  • 500 gr un
  • 20 gr yaş maya
  • 1çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı toz şeker
  • 2 çorba kaşığı zeytin yağı
  • 325 ml ılık su

Üzerini için:

  • biraz kepek un
  • 1 yumurta sarısı
  • çörek otu ,susam....

YAPILIŞI

Mayayı ılık su ile karıştırakarak eritin..


Geniş bir kabın içine tuzu,şekeri ,yağı,unu koyun ve mayalı suyuda ekleyerek 15 ile 20 dakika arası yoğurun .


Ben ekmek makinasında yoğurdum ,hamur programında (ama orada mayalatmadım).Hamur elastik bir kıvamda olacak.


Geniş bir kabı yağlayın ve hamuruda bu kabın içinde gezdirerek yağlanmasını sağlayın.Üzerini biz bez ile örtün ve 1,30 saat sıcak bir yerde mayalanmasını bekleyin.


Hamur iki katı kabardıktan sonra ,üzerine elinizle bir iki vurarak gazı'nın çıkmasını sağlayın.Tekrar 10 dakika dinlendirin.


Fırını 220 dereceye (th. 7) ayarlayın.


İster hamuru ikiye bölün ,böylece iki küçük pide elde edersiniz,ister bütün bırakın .Ben büyük bırakmayı terçih ettim.



Fırın tepsisine yağlı kağıt serin,üzerine hamuru koyun ve arkalı önlü kepek unu serpin.Pide şekli verin ve 20 dakika daha dinlendirin.



Hamura tekrar şekil verin ,yumurta sarısını biraz su ile inceltin ve pide'nin üzerine sürün,parmaklarınızlada hamurun ortasına piano çalar gibi bastırın.Üzerinede çötek otu serpin .


Önceden ısıtılmış fırında ,üzeri kızarana kadar pişirin(20-25 dakika).Fırından çıktıktan sonra 5 -10dakika biraz ılımasını bekleyin .


AFİYET OLSUN......

16 Ağustos 2007 Perşembe

GÜZEL İZMİR


Bu yaz yeğenim'in sünnet telaşı vardı,bu yüzdende biraz ihmal ettim sitemi.Neyseki telaşımız bitti ,güzel bir sünnet düğünü oldu,çok eğlendik.Bizim ailede bu tür telaşlar bir ay önceden başlar,ve herkez seferber olur.Önce bir İzmir turuna çıktık bayan bayana,tabiiki alış verişe ,bayanların vazgeçilemezlerinden.Beyleri almadık ,onlarla sabahtan akşama kadar gezmek MÜMKÜN DEĞİL .Kemeraltına gittik ,ben alış verişten çok resim çektim,uzun zaman olmuştu Kemeraltına gitmeyeli. Buram buram tarih kokuyordu ,kendimi alamadım ,sarıldım makinama.Bu güzel tarihi çarşıyı sizlerlende paylaşmak istedim.Haydi buyrun Kemeraltına!!!!!

Kına gecesi için almamız gereken malzemeler vardı,halay çeken kızlara,kına yakanlara şal,kına ,maytaplar ,havlu,....bizi hisarönüne gitmemizi tavsiye ettiler ,bu tür şeyler satan toptancılar varmış .Tabii biz oraya gidene kadar başka başka yerlerde keşif ettik.KIZLARAĞASI HANI.
kızlarağası hanı


hisar camiisi

Hemen orada biz çay bahçesi gördük ,oturup bir sabah kahvesi içmenin tam zamanı diye düşündük.Dibekte dövülmüş mis gibi bir türk kahvesi.


dibekte dövülen kahve

Toptancıyı bulduk,dükkanda yok yok,ne gerekiyorsa hepsi elimizin altında.Sünnet annesininde elbiseside tamam.Pasta malzemeleri satan bir dükkan varmıdır diye sordum soruşturdum,bizi kestane pazarına yönlendirdiler.Ne yazıkki hiç bir şey bulamadım ,eskiden bir dükkan varmış ama kapatmış.Ama ,çok sevimli evcil hayvan dükkanları vardı,sıcakta mayışmış köpekler ,tavşanlar...hepsi çok şekerlerdi.

kestane pazarı
















Tekrar kızlarağası hanına döndük yemek yemeye,dürüm söğüş çok meşhurmuş ,tadına bayıldım doğrusu,diğerleride kumpir ve ekmek arası döner ısmarladılar.Dönerin resmini çekemedim ,yeğenim iki dakikada mideye indirdi!

















mesir macunu satan bir amca...

Karnımızı doyurduktan sonra ''cuha bedestenine''girdik,en çok da orası hoşuma gitti .Antika eşyalar ,gümüş takılar,hint ve nepal kıyafetleri....


































bu dükkan'da çok güzel ve ilginç Nepal kıyafetleri var.http://tolatola.com.tr/

yeğenim'in ilginç keşifleri...........


Güzel bir günden sonra evimize mutlu ve yorgun olarak geri döndük.Bir ay sonra esas telaşımız başladı.Bizim ailede imece usulü çalışmalar olur ,düğün yemekleri olacak,konu komşu,akraba ,eş dost ,hep birlikte yaparaklar sardık,hamur açtık ,daha doğrusu Nevval teyze açtı biz hamuru kestik .Bizim buralarda düğünlerde kulak çorbası yapılır ,hem lezzetli hem bereketli olur.(tarifini başka zaman yazarım).Keşkek yapıldı ,nohut yemeği ,pilav ,kızartmalar...... kimlermi yedi?kimse iki gün boyunca evinde yemek yapaz ,hep birlikte yemek yenir eğlenilir.Allahtan apatmanın büyük bir garajı var,orayı mutfak yaptık ve masalar attık, yoksa evlere hayatta sığamazdık .

















kulak çorbasın'ın yapılışından bir kaç görüntü........














keşkek

Ve artık eğlence zamanı geldi.Güzel bir sünnet düğünü oldu.Allah herkese nasip etsin,çok güzel bir duygu.

soldaki benim küçük oğlum,sağdaki yeğenim....

LinkWithin

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin