28 Aralık 2010 Salı

Çikolatalı Buchteln




Buchteln bir Alman brioşudur, yani mayalı sütlü bir çörek, nette gezinirken bir Fransız sitesinde görüp yapmıştım.
kesinlikle tavsiye ederim, yumuşacık ve çikolatayla çok yakışıyor.
Tabii siz içine dilediğinizi koyabilirsiniz, benim alıntı yaptığım sayfada marzipanlı, yani badem ezmeli yapmışlardı.
Ben çikolata kareleri koydum, reçelde güzel olur, yada pastacı kreması ve kuru üzüm, dediğim gibi siz dilediğinizi koyabilirsiniz hatta boş bile bırakabilirsiniz.


Malzemeler:
  • 250 ml ılık süt
  • 1 kare(42 gr lık) yaş maya
  • 75 gr toz şeker
  • 1 yumurta (çırpılmış)
  • 100 gr yumuşak tereyağ
  • 500 gr un
İç malzeme:
  • çikolata kareleri yada Nutella
Üzerine dökmek için sos:
  • 125 gr ılık süt
  • 50 gr eritilmiş tereyağ
  • 2 çorba kaşığı toz şeker.
Yapılışı:

Yaş mayayı ılık sütün içinde eritin.
Geniş bir kabın içine unu koyun ve ortasını havuz gibi açın, mayayı ve diğer malzemeleri de ekleyip güzelce yoğurun, üzerini örterek ılık bir ortamda 1 saat kabarmasını bekleyin.

NOT: bu yoğurma işlemini ekmek makinesinde de yapabilirsiniz, malzemeleri karıştırıp makinenin haznesine dökün üzerine unu ilave edin, hamur programını başlatın.

Hamur mayalandıktan sonra 16 tane bezeye ayırın.
Yuvarlak bir tepsinin içine yağlı kağıt serin, hamurların içine dilediğiniz malzemeyi koyun, kapatın ve ortasından başlayarak tepsiye dizin.
Yarım saat daha tepside mayalanmaya bırakın.


Sosu hazırlamak için, ılık sütü, erimiz tereyağı ve toz şekeri katıştırıp hamurların üstlerine dökün.
200 derecede önceden ısıtılmış fırında üstü kızarana kadar pişirin.

Soğuduktan sonra bolca pudra şekeri serpin.

Afiyet olsun....



19 Aralık 2010 Pazar

Özsüt Atölye Tadım Etkinliği


Lezzetli yemekler ve keyifli bir atmosfer için adres: Özsüt Atölye
Salatalar, krepler, kırmızı-beyaz et spesiyalleri, yerel lezzetler, el yapımı pizza ve makarnalar… Sıcak ve keyifli bir atmosfer… Tatlı tutkunlarının vazgeçilmez adresi Özsüt, şimdi de Özsüt Atölye ile yemek severlerin kalbini fethediyor. Özsüt Atölye’ler İstanbul Caddebostan, İzmir Ege Park, Çiğli Kipa ve Kemalpaşa’da hizmet veriyor. 72 yıldır geleneksel tariflerden aldığı ilhamla ‘tatlı’ların ustası olan Özsüt, Atölye ile yemeklerinizde de en çok uğradığınız lezzet durağınız olacak...


Tahmin ettiğiniz gibi bu seferki tadım etkinliğinde Özsüt Atölyesindeydik geçtiğimiz salı günü.
İzmirli bloggerlar yine güzel bir davette bir araya geldi, çok keyifli ve bol sohbetli bir akşam geçirdik.
Özsüt'ün tatlılarını ailece çok beğenerek tüketiyorduk, ama ilk defa yemeklerinin tadına bakma fırsat buldum.


Menü o kadar lezzetli görünüyordu ki hangi yemeği isteyeceğimize bir türlü karar veremiyorduk, imdadımıza Mine Hanım ve Fevzi Bey yetişti ve önerilerde bulundular.
Nihayetinde '' hardal soslu külbastı'' da karar kıldım, hepimiz farklı yemekler istedik ve birbirimizin tabaklarına birer çatal attık, böylece diğer lezzetleri de tatmış olduk.
Pizzaları da bir o kadar lezzetli, hamurlarını kendileri yapıyorlarmış, sadece o değil, ekmekler ve makarnalarda tamamen el yapımı.
Böyle olunca her bir ürününü gönül rahatlığıyla tüketebiliriz.
Ben o ekmeklerin tanıda hala doyamadım, bıraksalar sırf ekmek ve zeytinle bile karnımı doyurabilirdim gerçekten.
Umarım en kısa sürede, bir şubede Kuşadası'na da açılır, bizlerde bu lezzet ve kaliteden mahrum kalmayız.



Son olarak sıra tatlıya geldi, malum aşure ayında olduğumuz için nefis ve bol malzemeli bir aşureyle sonlandırdık yemeğimizi.



Firma yetkilileri Mine Hanıma ve Fevzi Beye konuk severliklerinden, nazik daveti için ContactPlus İletişimden Nazlı Hanıma ve İzmir Ege Park Atölyede görev yapan güler yüzlü ve deneyimli personeline çok teşekkür ederiz.


9 Aralık 2010 Perşembe

Güveçte Tavuk Eti

Merhaba arkadaşlar, bu gün çok uykusuzum, yorgunum, endişeliyim.
Son zamanlar bildiğiniz gibi merkez üstü Kuşadası olarak sürekli sallandık, tam unuttuk derken, dün gece yine bir deprem yaşadık, yine merkez Kuşadası ve 4 şiddetinde.
Hal böyle olunca sabaha kadar nöbet tuttum, biraz uyumuşum ama tekrar olur mu diye endişe içerisindeyiz.
Biz bu kadar sarsıntıyla korkuyoruz, Gölcük depreminde insanlar ne korkular yaşamış kim bilir,
Allahım bu acıları kimselere yaşatma bir daha ne olur.
Bu depremde yaşamını yitirenleri rahmetle anıyoruz.

Gelelim şimdi yemeğimize, bu tarif Lezzet dergisinin ''Altın Mutfak'' ''En Çok Beğenilen Tavuk Yemekleri'' ekinden, çok lezzetli bir tavuk yemeği, hemde çok pratik, şiddetle tasiye ederim.
Fotoğrafını eski makinemle çekmiştim, üstelik akşamdı, bu yüzden pek güzel çıkmadı.


4 KİŞİLİK

Malzemeler:
  • yarım çay bardağı sıvı yağ
  • 400 gr tavuk göğüs eti
  • 400 gr mantar ( ben 1 kavanoz dilimlenmiş kullandım)
  • 3 domates
  • 2 sivri biber
  • 1 soğan
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı acı biber salçası ( olmasa da olur)
  • tuz, karabiber
Üzerine:
  • rendelenmiş kaşar peyniri
  • maydonoz (ben koymadım)

Soğanı piyazlık doğrayın ve bir tencerede yağ ile pembeleşene kadar kavurun.
Salçaları ekleyin, biraz kavurun, kuşbaşı tavuk etlerini ekleyin ve çiğ görünümü gidene kadar kavurun.
Küp doğranmış domatesleri, biberleri ve mantarları da ekleyip karıştırın, kapağını kapatın ve kısık ateşte 30 dk. pişirin.Tuzunu biberini ekleyin.
Pişen yemeği küçük güveç kaplarına paylaştırın, üstlerini kaplayacak şekilde kaşar peyniri rendeleyin.
Kaşar peyniri eriyip hafif kızarıncaya kadar fırında pişirin.
Servis yapmadan önce üstlerine ince kıyılmış maydonoz serpin, maydonozum yoktu bu yüzden ben eklemedim.

Afiyet olsun.....




7 Aralık 2010 Salı

Carte d’Or Dondurmalı Blog İzmir Buluşması




Geçen hafta davet edildiğimiz ''Carte D'Or Dondurmalı Blog'' etkinliği güzel ve sıcak karşılama ile samimi bir ortamda başlamıştı.
Bu güzel başlangıçtan sonra özenle bezenmiş muhteşem bir kahvaltı bizi bekliyordu. Tabi ki bulunduğumuz mekanın hakkını yememek lazım, ''Asansör Restaurant'' harika bir seçim olarak hafızamıza yer etti.

Devamında Aylin hanımın sıcak diyalogları, Nihan hanımın programı güzel bir sunumuyla günümüz kusursuz geçmeye devam ediyordu.

Bu arada, tanımadığımız diğer blog arkadaşlarımızla da tanışma şansını yakaladık. Aktivitenin profesyonelce hazırlandığını ve bütün ekibin programa gösterdiği ciddiyet gözden kaçmadı.
Yeni tanıştığım sevgili blog arkadaşım Hatice'ye de bizlere hediye ettiği, el emeği göz nuru minik süs terlikler içinde ayrıca çok teşekkür etmek istiyorum, ellerine sağlık arkadaşım.
Burada görev alan tüm Carte D'Or ekibine, güzel profesyonel fotoğrafçılara, saygılı ve profesyonel restaurant görevlilerine tebriklerimizi sunarız.

Tanıtımdan sonra Carte D'Or'un bize takdim ettiği güzel hediyeleri için ve günümüze ayrı bir tat kattıkları için teşekkürler ediyoruz.
Böyle organizasyonların devamını bekler, başarılarınızın devamını gönülden dileriz.




17 Eylül 2010 Cuma

LAZ BÖREĞİ VE ''HAMARAT ABLA YARIŞMASI''




Bu tatlı tarifiyle ''Hamarat Abla''nın yarışmasına katılıyorum.

Börek dendiğine bakmayın, laz böreği çok güzel bir tatlıdır.Bu ay ki Lezzet dergisinin tariflerinden biriydi ( eylül 2009 sayısı) .
İftara misafirlerim gelince bu tatlıyı yapayım dedim, internette biraz araştırma yaptıktan sonra,
gördüm ki iki çeşidi yapılabiliyormuş, biri şerbetli, diğeride pudra şekerli.
Daha önce hiç yemediğim için, hangi versiyonunu yapayım diye baya bi düşündüm ve ikisinden de yapmaya karar verdim.
Sonuç olarak ikiside çok güzel oluyor, kimileri şerbetlisini beğendi, kimileri de pudra şekerlisini ve o günden beri bizim sülalede laz böreği aldı başını gidiyor....
Fotoğrafta biraz aceleye geldi, karanlık basmadan çekmek istedim, bu şerbetli versiyonu, diğeri hala fırında olduğu için onu çekemedim.


MALZEMELER:
  • 14 tane baklavalık yufka (ben 20 tane kullandım)
  • 150 gr. tereyağ
MUHALLEBİ İÇİN:
  • 4 yumurta sarısı
  • 7 su bardağı süt
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 4 yemek kaşığı nişasta
  • 4 yemek kaşığı pirinç unu
  • bir tutam tuz
  • bir tutam karabiber (ben çay kaşığının ucuyla koydum)
  • 2 paket vanilya (tarifte yoktu ben ekledim)
ŞERBET:
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı su
YAPILIŞI:


Şerbeti hazırlayın ve soğumaya bırakın.


Muhallebiyi yapmak için, sütü ve şekeri bir tencereye koyun ve yavaş yavaş ısıtmaya başlayın.
Bir kasenin içinde diğer malzemeleri koyun ve iyice karıştırın, ben ısınan sütten biraz alıp karışıma ilave edip öyle karıştırdım.
Bu karışımı süte ilave edin ve koyulaşana kadar pişirin.


Tereyağını eritin.
Yufkaların boyunda bir tepsi seçin ve onu yağlayın.
Yufkaların yarısını, her katını yağlayarak tepsiye dizin.
10 dakkika dinlenmiş olan muhallebiyi yufkaların üzerine dökün ve diğer yufkalarıda aynı şekilde yağlayarak dizin.
Dizme işlemi bittikten sonra kalan tereyağınıda en üstüne sürün ve iri kareler şeklinde kesin.
180 derecede önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
Fırından çıkan sıcak tatlının üzerine soğuk şebeti dökün.


Pudra şekerli yapmak isterseniz, şerbet dökmeyin, tatlı soğuyunca bolca pudra şekeri serpin üzerine.Bana kalırsa bu versiyonu çayın yanında çok iyi gidiyor.


AFİYET OLSUN...........





8 Eylül 2010 Çarşamba

Hazır baklava yufkasından,burma, bülbül yuvası ve baklava tatlısı.

-BURMA-


-BÜLBÜL YUVASI-


-BAKLAVA-


Bir ramazan ayını da geride bıraktık, Allah hepinizin oruçlarını ve dualarını kabul etsin inşallah.
Bayram telaşı hepimizi sardı bu günlerde, alışveriş, temizlik derken sıra geldi tatlıya.
Sizlerle üç çeşit tatlı paylaşmak istedim, üçünün de malzemesi aynı, sadece yapılışları biraz faklı.
Hazır baklava yufkaları, benim gibi hamur açamayan bayanlar için gerçek bir kurtarıcı, hem pratik hemde lezzetli tatlılar hatta börekler yapmamızı sağlıyor.
Gelelim tariflere......


Baklava için......

İç malzeme:
  • kırılmış iç ceviz veya toz Antep fıstığı
Üzerine:
  • 300 gr kadar tereyağ
Şerbet:
  • 5 su bardağı şeker
  • 5 su bardağı su
  • bir kaç damla limon suyu

Bir tencereye suyu ve şekeri koyun ve kaynatın, fokurdamaya başlayınca bir kaç damla limon suyu sıkın ve biraz daha kaynatın.
Şerbeti kaşıkla döktüğümüz zaman ip ip akıyorsa o şerbet olmuş demektir.
Şerbet hazır olduktan sonra bir kenarda soğumaya bırakın.

Yufkaları paketinden dikkatlice çıkartın, ikiye bölün ( bir pakette hemen hemen 50 adet yufka var, 25- 25 ayırın)ve hemen üstlerini bir bezle örtün çünkü yufkalar hemen kuruyor ve kırılıyor.

Dikdörtgen bir tepsiyi erittiğiniz yağla yağlayın, 3 yufka üst üste serin,fırçayla yağı serpiştire serpiştire yağlayın, tekrar 3 yufka serin tekrar yağlayın, böylece yufkaların ilk yarısını bitirdikten sonra bolca malzeme serpin, yufkaların diğer yarısını bitene kadar aynı işleme devam edin.
Son katıda bolca yağladıktan sonra baklavayı dilimleyin ve önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üstü kızarana kadar pişirin.
Ben aslında tereyağını göz kararı bölüp eritiyorum, bu yüzden tahminen 300 gr. yazdım, ama yetmezse tekrar eritebilirsiniz.
Tatlıyı fırından çıkarır çıkarmaz soğuk şerbeti yavaş yavaş, arada bekleyerek baklavanın üzerine dökün, şerbetin hepsi fazla gelebilir bu yüzden dikkatlice dökün.





Burma ve bülbül yuvası için......

İç malzeme:
  • kırılmış iç ceviz veya toz Antep fıstığı
Üzerine:
  • 300 gr kadar eritilmiş tereyağ
Şerbet:
  • 5 su bardağı su
  • 5 su bardağı toz şeker
  • bir kaç damla limon suyu


Bir tencereye suyu ve şekeri koyun ve kaynatın, fokurdamaya başlayınca bir kaç damla limon suyu sıkın ve biraz daha kaynatın.
Şerbeti kaşıkla döktüğümüz zaman ip ip akıyorsa o şerbet olmuş demektir.
Şerbet hazır olduktan sonra bir kenarda soğumaya bırakın.



Yufkaları paketinden dikkatlice çıkartın ve hemen üstlerini bir bezle örtün çünkü yufkalar hemen kuruyor ve kırılıyor.
İki yufka üst üste yerleştirin.

Üstüne malzemeyi serpin ve oklavayı tam ucuna yerleştirin.
Oklavanız ne kadar ince olursa o kadar güzel olur.
NOT: cevizleri çok iri bırakmayın, oklavaya sardığınız zaman yufkaların delinmesine sebep oluyor.


Yufkayı oklavaya sarın.

Oklavanın her iki ucundan tutup yufkayı ortaya doğru büzün.
Bülbül yuvası yapmak isterseniz büzdüğünüz yufkayı gül böreği yapar gibi dolayın.
Burma yapmak isterseniz büzdüğünüz gibi yağlı bir tepsiye yerleştirin.
Tepside büzgüleri biraz gevşer ama önemli değil.
Erittiğiniz tereyağını bolca tatlıların üzerine sürün ve önceden 180 derecede ısıtılmış fırında üstleri kızarana kadar pişirin.
Fırından çıkar çıkmaz soğuk şerbeti tatlıların üzerlerine yavaş yavaş, arada biraz bekleyerek dökün, şerbeti fazla gelebilir, bu yüzden hepsini birden dökmeyin.
Daha sonra burmaları dilediğiniz büyüklükte dilimleyip servis yapın.

Afiyet olsun, bayramınız kutlu olsun.............

26 Ağustos 2010 Perşembe

ÖZSÜT ETKİNLİĞİ




-frambuazlı güllaç-



Herkese merhaba!
Biliyorum uzun zamandır blogumu güncellemiyorum, hepinizden çok özür dilerim, ama güzel bir haberle sizin le birlikteyim.
Hep imrenirdim İstanbullu blogger arkadaşlarımı, sürekli bir etkinlik içindeler ve niye hiç Ege
bölgesinde böyle etkinlikler olmaz diye üzülürdüm.
Bir gün maillerime bakarken Yeşim hanımdan bir mail aldım, İzmir Kordon'da Özsüt tadım etkinliğine davet edilmişim!
Tabii ne kadar sevindiğimi anlatamam size, bir buçuk saatlik yol
gidecek olsam bile bu daveti asla kaçıramazdım.


O akşam bizleri Mine hanım ve Fevzi bey karşıladı.
Güler yüzleriyle ve verdikleri bilgilerle sohbet ederken önlerimize güllaçlarımız geldi.
Sade klasik güllaç, karadutlu güllaç ve gecenin starı beyaz çikolatalı frambuazlı güllaç.


-karadutlu güllaç-


Hepsi birbirinden lezzetli ve özenle hazırlanmış.Karadut sevenlere serinletici ve hafif mayhoş bir güllaç, ama hepimizin favorisi frambuazlı güllaç oldu, Ramazan bitmeden hemen Özsüt'e gidip tadına bakın derim.

Üstelik Özsüt fabrikasında tek makineleri paketleme makineleriymiş!
Yani, tıpkı evlerimizde hazırladığımız gibi orada da deneyimli ustalar tarafından her bir tatlı özenle elle yapılıyor, malzemelerde bir o kadar titizlikle seçiliyor.


-kazandibi ve fırın sütlaç-


Konu konuyu açarken, kazandibi ve fırın sütlaç sohbete giriverdi, hemen masamızda o iki muhteşem tatlı yerini buluverdi. Zaten daha öncede ne kadar lezzetli olduklarını biliyordum ama o an daha da lezzetli geldiler bana.

O akşam resmen bir kalori patlaması yaşadık ve oruçtan düşmüş olan şekerim tavan yaptı!
Ellerimizde, ailelerimiz için özenle paketlenmiş hediye güllaçlarımızla mutlu bir şekilde evlerimize döndük.

Güzel İzmir'in Kordonunda bizi güler yüzle ağırladıkları için Özsüt'e çok teşekkür ederiz.



-mutlu bloggerler-




23 Ocak 2010 Cumartesi

HELLO KİTTY VE TWEETY PASTA



Bu iki pasta ve kurabiyeler yeğenim Sude'nin 4. doğum günü içindi.
Hello Kitty ve kurabiyeler okulda kutlanacak doğum günü için yaptım.
Twitty'li pasta ise akşam ailecek kutlama içindi.....
Ne şanslısın Sudecik!!!!! bir doğum gününde iki pasta!!!!
İyiki doğdun bebişim!!!!!










SÜNGER BOB PASTA


Gülsüm hanım'ın kızı Didem'in 10. doğum günü için yaptığım sünger Bob pasta.
Bu benim ilk sipariş pastam, daha önce yaptıklarım hep yeğenlerim içindi.
Pasta çok beğenilmiş, bu beni çok mutlu etti, çok teşekkür ederim Gülsüm hanım,
Didem'inde doğum gününü tekrar kutluyorum......




16 Ocak 2010 Cumartesi

DOSTLUK BİLDİRİMİ ÖDÜLÜ



Canım arkadaşım Sedef bana bu ödüle layık gördüğü için ona çok teşekkür ederim, hepinizi çok seviyorum, iyi ki blog açmışım, iyi ki sizler gibi güzel dostlarım oldu.

Montaigne'nin bu güzel sözü bu dostlukları çok güzel tanımlıyor:

Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Ben de kurallara uymayıp bu ödülü tüm can dostlarıma yolluyorum.....
Sevgiler...



LinkWithin

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin