ege ve girit yemekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ege ve girit yemekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Mayıs 2013 Salı

Trivirya Girit Kurabiyesi.




Bir kaç yıl evvel ''Kültür Aşı'' yemek programında görmüştüm bu tarifi, İzmir'li Giritli bir bayan yapmıştı bu  kurabiyeleri, atalarından kalma eski bir reçeteymiş,eh tabii bir Giritli olarak bana da hemen yapmak düştü ve o zamandan beri sık sık yaparım, ama bloguma yazmaya anca nasip oldu. Bu yaptıklarımı da gecen sene mayıs ayında düzenlenen ''Giritliler şenliği'' için yapmıştım, bir kısmını kendimiz yedik, bir kısmını da ''Giritliler Kültür Dostluk ve Yardımlaşma Derneği' ne destek amaçlı satıldı. Sevgili blog arkadaşım Özlemaki de vardı, harika bir şenlik olmuştu, nasipse 12 mayıs'ta yine toplanıp eğleneceğiz inşallah, Giritli ol ya da olma, piknik malzemelerinizi kapıp herkes gelsin, bekliyoruz.(bilgi için) (facebook etkinlik sayfası)

Böyle yöresel, atalarımızdan kalma tarifleri ve adetleri nesilden nesille aktarmamız gerekir yok olup gitmesinler diye. Şimdiki aklım olsaydı rahmetli büyüklerimden daha çok bilgi edinirdim, gençlikte bunları düşünememişim ve çok pişmanım, şimdi geride kalanlara soruyorum böyle değerli reçetelerimizi ve internette ki paylaşımlarda muhteşem zaten.





Malzemeler:

  • 1 kase zeytin yağı ( kesinlikle başka yağ olmaz)
  • 1 kase ev yoğurdu ( kesinlikle ev yoğurdu olmalıymış)
  • 1 buçuk kase toz şeker
  • 1 kase kuru üzüm yada kuş üzümü
  • 2 tatlı kaşığı toz tarçın
  • 1 tatlı kaşığı toz karbonat ( kabartma tozu olmaz)
  • aldığı kadar un 
  • üzerine susam


Üzümleri sıcak suda 5-10 dakika bekletin, yıkayıp süzün.
Malzemeleri sırasıyla ekleyip karıştırın, unu yavaş yavaş ilave ederek yoğurun, yumuşak bir hamur elde etmeniz gerekiyor. Hamuru 15-20 dakika dinlendirin.
Hamurdan bir parça alıp biraz uzatın, susama bulayıp U şekli verin ve tepsiye yan yana dizin.
Kurabiyeleri çok aralıklı dizmeyin, kabarıp piştiğinde bir birine yapışması gerekir, özelliği bu.
Önceden 180 derece ısıtılmış fırında pişirin.

Not : Benim kasemin büyüklüğü 2 cup ölçüsü kadar, 40 taneye yakın kurabiye çıkıyor.
         Siz istediğiniz boy kase yada bardak kullanabilirsiniz.
         Unu eklerken dikkatli olun, yumuşak bir hamur olması gerekiyor, elinize biraz yapışabilir ama yine de     çok un  eklemeyin.
          Kurabiyeleri çok pişirmeyin, ama çok ta pembe kalmasın. dışı çıtır içi kek gibi olacaktır.
          Bu kurabiyeler bayatlamıyor, kapalı bir kutuda uzun süre dayanıyor.
        
Afiyet olsun, kalispera sas...



19 Kasım 2009 Perşembe

ŞEVKET-İ BOSTAN






Şevket-i bostan, meşhur Giritli yemeği, Ege otlarının en pahalısı, en lezzetlisi!!!!
Toplaması çok zahmetli olduğu için gerçekten pahalı bir ot, şu an pazarlarda 8 TL kilosu.
Ama bir kere yediniz mi vazgeçemeyeceksiniz .....

MALZEMELER:
  • yarım kilo şevketi-i bostan
  • 300 gr kadar kuzu eti( danada olabilir)
  • 1 baş kuru soğan
  • zeytinyağı
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 limon suyu
  • tuz
Bir düdüklü tencerenin içine yeteri kadar zeytinyağı koyun ve yağı hafif kızdırın.
Kuşbaşı doğranmış etleri ilave edin ve iyice kavurun, suyunu salıp çektikten sonra, küp doğranmış soğanı ilave edip biraz daha kavurun.
Temizlenmiş, ayıklanmış ve yıkanmış otları tencereye ilave edip, bir iki karıştırın.
Otların üzerini çok fazla geçmeyecek kadar su ilave edin ve tuzunu ekleyin.
Kapağını kapatın ve düdüğü fıslamaya başladıktan sonra 20 dakika pişirin.
Bir kasenin içine yumurta sarısı ve limon suyunu çırpın.
20 dakika sonra ocağın altını kapatın ve tencerenin buharını çıkmasını bekleyin, sonra kapağını açın.
Tekrar ocağın altını açın,t encereyi ateşe koyun ve yumurta karışımını ilave ederek hızlıca karıştırın, bir iki taşım kaynattıktan sonra altını kapatın.

Taze ekmeği alın....bir parça koparın... o mis gibi suyuna bandıra bandıra, afiyetle yiyin!!!!!

NOT: şevket-i bostanı temizlemek için, yeşil kısımlarını beyazlarından ayırın, çatala gelecek büyüklükte  doğrayın.



Şevket-i bostan


Şevket-i bostan'ın ayıklanmış hali


10 Nisan 2008 Perşembe

TURP OTU SALATASI



Bir başka ot salatası daha ,turp otu salatası . Ben iki çeşit turp otu var diye biliyorum(başka varmıdır diye düşünüyorum) biri acı turp ( adı üstünde biraz acımtıraktır )buna haşladıktan sonra sadece zeytin yağı ve tuz eklenir limon girmez.

Diğeride ,tadı acı olmayan ,sapları daha uzun turpdur.Temizlemesi biraz zahmelidir.
Kök kısımlarından otu ayırın.Her bir dalı ,şöyyyyyyyyyyle parmaklarınızla yapraklarını sıyırın,illaki bütün yaprakları sıyırmanız gerekmiyor,maksat kart olan yapraklar gitsin,körpe ve kısa olanlar kalabilir.
Bol suda yıkayın.
Daha önceden kaynattığınız suya biraz tuz atın ve otları da ekleyin ,parça parça atın ki ,kaynayan suyun harı gitmesin.5 ile 7 dakika arası kapak kapatmadan yüksek ateşte haşlayın.
Süzün ,ılımasını bekleyin ve zeytin yağı , limon ve tuz ekleyin.



AFİYET OLSUN....

RADİKA SALATASI





Bizim Ege'nin ot yemekleri ve salataları meşhurdur buralarda.Özellikle biz Giritliler daha çok düşkünüzdür otlara .Pazarlarımız yazın ayrı kışın ayrı yemyeşil ot çeşitleri ile doludur , arap saçı , ebegümeci , şevketi bostan ,turp otu ........say say bitmiyor dahada benin bilmediklerim almadıklarım var ! Annem iyi bilir hangi otu alacağını ,Giritlilere gelin gelmiş Yörük kızı ,onlar gibi ot delisi olmuş çıkmış ! Kendisi Fransada kaldığı için bir hayli hasret kalıyor tabii.Geçen ay geldi tatile, hemen soluğu çarşamba pazarında aldı ! Dayanamadıııııı ..........her Allahın günü önümüze ot yemeği koydu .Tamam bizde severiz ama ,bütün sindirim sistemim altüst oldu arkadaş !!!!
Buda yetmiyormuş gibi yazlığa gittiğinde bahçelere girip girip ot topluyor!!!!


Size çocukluğumda başımızdan geçen bir hadiseyi anlatayım.

Fransada , pazar günleri ailece ,amcamlar, biz ve anlayacağınız ne kadar Sökeli varsa hurrrrra pikniğe giderdik.Dalardık ormanlara,tarlalara ,ne işimiz var diye merak ederdim bu kadar uzaklarda , halbuki Paris civarında piknik alanları var!!!meğer bizimkiler niyeti bozmuş....sarmaşık toplanacak turp otu toplanacak .Fransızlar ottan ne anlar ,toplamazlar yemezler ,meydanda bizimkilere kalır.

Piknik fasılı bitince bizimkiler gözden kaybolurlar ,torba torba ot ile geri dönerlerdi.Ama bir keresinde ,Fehmi amcam rahat rahat ot toplar iken, jandarma yanına yaklaşıyor ve amcama diyorki ''mösyö,bu otları ne yapacaksın???'' Zavallı amcamdada Fransızca kıt ,düşümüş taşımış ,ben yiyeceğim dese adam inanmaz ,yada bu Türkler kafayı yemiş diye düşünür ! Bizim Giritlide ne dese beğenirsiniz ??!! ''evde tavşan var mösyö ona topladım ,o yiyecek'' demiş .
Jandarmada inanmış tabii !!! Yaaaaaa işte ot sevdasına başımıza gelenler......
Neyse ben size bildiğim kadarıyla ot tarifleri yazıcam ,bilmediklerimide büyüklere sorarız artık !!!!Radika salatasından başlamak istiyorum ,her çarşamba mutlaka alır haşlarım balık ile çok yakışıyor ,en sevdiğim otlardan biri.

YAPILIŞI

Radikaların kök kısımlarını kesin,bol suda iyice ,çamuru gidene kadar yıkayın.Radikalar çok uzunsa ikiye bölün.Bir tencereye su koyun ve kaynamasını bekleyin.Su kaynadıktan sonra içine biraz tuz ve otları koyun.Sakın otları bir anda atmayın ,parça parça atın ,yani kaynayan suyun harı kesilmesin.Tençerenin kapağını kapatmadan 5 ile 7 dakika arası harlı ateşte haşlayın.Otları süzün ,bir tabağa aktarın ,ılıyınca mutlaka zeytin yağı ,limon ve tuz ile tatlandırın.
AFİYET OLSUN....

LinkWithin

Related Posts Widget for Blogs by LinkWithin